Ayak anatomisi oldukça kemikli ve eklemli bir yapıdır. Vücudun tüm ağırlığını taşımasının yanı sıra sürekli aktif olarak kullanılması sebebi ile çeşitli ortopedik problemler yaşanabilmektedir. Hallux Valgus da son yıllarda oldukça sık görülen ve tedavisi ertelendiği takdirde ilerleyici bir hastalıktır.
Hallux Valgus deformitesi ayak baş parmağının çıkıklığı olarak tanımlanmakla birlikte çeşitli nedenler ortaya çıkabilmektedir.
Hallux Valgus probleminin nedenleri aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir;
Hallux valgus problemi aynı zamanda Aşil tendonu kısalığında da sıklıkla görülen bir ayak deformitesidir.
Günlük yaşam kalitesini önemli derecede düşüne Hallux Valgus probleminde öncelikle belirti estetik deformasyondur. Ayakta şekil bozukluğuna yol açan bu problemde gerekli önlemler alınmadığında ya da nitelikli bir tedavi planlaması uygulanmadığında; ayak baş parmağında ağrı, şişlik, karıncalanma, uyuşma ve yanma hissedilmektedir. Aynı zamanda başparmak bölgesindeki cilt dokusunda da kızarıklık görülebilmektedir.
Tedavi edilmeyen Hallux Valgus problemi şikayetlerin şiddetinin artmasına ve bunlara ek olarak yürüme zorluğuna neden olmaktadır.
Ayak baş parmağındaki çıkıklık nedeni ile hekime başvuran hastada öncelikle ailede problemin var olup olmadığı sorgulamakta ve ayrıntılı bir fizik muayene uygulanmaktadır. Bununla birlikte deformitenin derecesinin belirlenebilmesi amacı ile radyolojik incelemelere de ihtiyaç duyulabilmektedir.
Hallukx Valgus problemi her hastada farklı derecede yaşanmakla birlikte açığa çıkardığı şikayetlerde farklı şiddetlerde hissedilebilmektedir. Muayene ve tanı sürecinde söz konusu çıkıklığın derecesi ile birlikte hastanın yaşadığı şikayetler değerlendirilerek tedavi planlaması yapılmaktadır.
Hallux Valgus probleminde cerrahi ve cerrahi dışı tedavi yöntemleri uygulanabilmektedir. Bu yöntemler aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir;
Günümüzde pek çok kişide görülen Hallux Valgus probleminde koruyucu yöntem olarak ayakkabı seçimi büyük önem taşımaktadır. Her insanda gerekli olan ayakkabı seçimindeki özen; bu problemi yaşayan hastalarda daha da önemlidir. Bu noktada ayakkabı seçimi yaparken;
Hallux Valgus probleminin konservatif tedavisinde aparat ve atellerin kullanımından bahsetmiştik. Ayakkabı seçiminin yanı sıra düzenli ve doğru bir şekilde kullanılan ortezler de şikayetlerin hafiflemesine yardımcı olmaktadır. Bu nedenle doktorun önerilerine uygun bir şekilde ortezlerin kullanılması gerekmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki ortezler sadece şikayetlerin hafiflemesine yardımcı olmaktadır ve kalıcı bir tedavi sunmamaktadır.
Hallux Valgus tedavisinde yumuşak doku ve kemik ameliyatları:
Bu yöntemlerden her biri hastanın ayrıntılı bir değerlendirilmesi sonucunda hastanın ayak anatomisine uygun bir şekilde planlanarak uygulanmaktadır.
Ameliyat sonrası iyileşme sürecinde ilk 3 ila 4 gün yatak istirahati gerekmektedir. Bu süreçte ayağın ön kısmında güçlü bir kompresyon bandajı kullanılmaktadır. Dolaşım sisteminin bozulmaması amacı ile ayağın yüksekte tutulması önemlidir. Kircher teli kullanılan ameliyatlardan sonra alçı uygulamasına başvurulmaktadır. Yaklaşık iki hafta sonra dikişler alınmakta ve hastanın özel hafif ayakkabı ile yürümesine izin verilmektedir.