Diz protezleri diz ekleminde yaşanan hastalıkların tedavisinde cerrahi işlemler ile uygulanan yöntemlerdir. Diz eklemi; 3 ana bölümden oluşan oldukça karmaşık bir yapıdadır. Vücut ağırlığının taşınmasında etkin olan diz eklemlerinde; günlük yaşam içerisinde de sürekli hareketli olması sebebi ile çeşitli problemler yaşanmaktadır.
Diz protezleri genellikle diz kireçlenmesi, artrit ya da travma sonrası gelişen deformasyonların tedavisinde uygulanmaktadır. Diz ekleminde yaşanan problemin derecesi ve konumuna göre farklı şekillerde tasarlanan protezler uzun yıllardır uygulanmaktadır.
Diz ekleminde yaşanan problem nitelikli tanı yöntemleri ile belirlenmekte ve tedavide uygulanacak en nitelikli protez tipinin tercih edilmesi sağlanmaktadır. Diz protezinin başlıca tipleri aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir;
Diz protezi seçimi tedavinin başarılı bir şekilde tamamlanmasında oldukça önemli rol oynamaktadır. Bu süreçte protezin kullanım süresi, hareket imkanı, hastanın genel sağlık durumu ve hastalığın derecesi ayrıntılı bir şekilde değerlendirilerek karar verilmektedir.
Tek bölmeli protezler uzun yıllardır uygulanmaktadır. Ancak özellikle romatoid artrit ya da hemofili gibi metabolik hastalıkların bulunduğu hastalarda uygulanmaması gerektiği belirlenmiştir. Genellikle ileri yaşlarda ve kireçlenme problemi yaşayan hastalarda uygulanmaktadır.
Diz ekleminde yer alan femur ve tibia kemiklerine uygulanan iki bölmeli protezlerin de başarı oranının kısıtlı olduğu düşünülmektedir.
Günümüzde uygulanan en yeni protez çeşitleridir. Bağlantısız, yarı bağlantılı ve tam bağlantılı protezler şeklinde ayrılmaktadır. Üç kompartman protezler nitelikli bir şekilde uygulandığında en konforlu ve uzun süre kullanılabilen diz protezleridir.
Çimentolu diz protezleri yaklaşık 1960’lı yıllardan beri kullanılmaktadır. Çimentolu protez uygulamasında ekleme yerleştirilen protez kemik çimentosu ile sabitlenmektedir. Ancak zaman içerişimde protezin yerinden oynaması ve tekrar cerrahi işleme gerek duyulması söz konusu olabilmektedir.
Teknik imkanların çoğalması ve teknolojinin gelişmesi sonucunda son yıllarda çimentosuz diz protezleri de uygulanmaya başlanmıştır. Çimentosuz diz protezleri, kullanım sürelerinin uzun olması sebebi ile daha genç yaşlardaki hastalarda tercih edilmektedir. Diz eklemine yerleştirilen protez kemik doku ile direk kaynamaktadır; bu sayede çimentonun neden olduğu komplikasyonların önüne geçilmiş olmaktadır.
Diz eklemi hastalıklarının tedavisinde öncelikle; istirahat, çeşitli ağrı kesici ilaçların kullanımı, ideal kiloya ulaşma, fizik tedavi ve egzersizler uygulanmaktadır. Ancak bazı hastalarda söz konusu tedavi yöntemleri fayda sağlamamaktadır. Hasta ileri derecede hareket kısıtlılığı ve ağrı hissi yaşıyorsa ve diz ekleminde ödem oluşumu gözlemleniyorsa diz protezi uygulamasına başvurulabilmektedir.
Günümüzde diz protezi genellikle 60 yaşından büyük hastalara uygulanmaktadır. Ancak kaza, düşme, çarpma gibi travmatik olaylar sonucunda diz eklem kemiklerinde oluşan kırıkların tedavisinde daha erken yaşlarda da diz protezi uygulamasına başvurulabilmektedir.
Son yıllarda uygulanan diz protezlerinin ömrü 20 ila 25 yıl kadardır. Elbette ki bu süreç, protezin kemik doku ile tam kaynaması ve zaman içerisinde gevşememesine de bağlıdır. Gevşeyen protezler ikinci bir ameliyat süreci ile çıkarılmakta ve yeni protez yerleştirilmektedir.
Diz protezi ameliyatı sonrasında iyileşme sürecinde dikkat edilmesi gereken birtakım noktalar bulunmaktadır. Bunlar aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir;